Farklı Fantezilere Yelken Açan Evlilik -10- Avrupa

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Farklı Fantezilere Yelken Açan Evlilik -10- Avrupa
Galip bana kısa gezilerini anlattıktan sonra artık muhabbet zamanı bitmişti ve gün içinde her şey plana uygun gitti. Yani önce yemek yedik, ardından duş aldık. Ardından mı ne yaptık? Seviştik… Nasıl seviştiğimizi, o geceyi size sonra anlatacağım. O gece yaşanılanlar (aslında o çiftle yaşadığım her an öyleydi) aklıma gelince bile hala sertleşirim… Bazen o günleri düşünüp mastürbasyon yaptığım bile olur, farklı deneyimleri hala yaşayabiliyor olmama rağmen. Hepsini anlatacağım ama önce Gökçe ve Galip’in geçmişlerini anlatacağım.

Sabah kahvaltıya nispeten geç saatlerde oturabilmiştik. Aslında daha çok uyurduk ama Galip’in acı acı çalan telefonu tüm keyfimizi ve uykumuzu kaçırmıştı. Ortada iş yeriyle alakalı ciddi bir kriz söz konusuydu. Galip toparlanıp arabaya atladığı gibi Ankara’ya döndü. Bir iki gün bizi baş başa bırakıp gitmişti…

Gökçe ile masayı toplayıp biraz oturmak sonrasında ise denize gitmek üzere anlaştık.

-Gökçe hayatından, ilişkinden mutlu musun?
-Evet Hemde çok!
-Yani tüm bu olanlar…
-Dur tahmin edeyim; gönlüm hala sadece Galip için atıyor, o eşsiz bir koca, harika bir eş. Seks hayatına bakış açımız herkesle aynı değil. Başka erkekleri cinsel anlamda arzulamam ayrı, Galip’e tam anlamıyla bağlı olmam ayrı. Herkes eşinden başkasını arzulayabilir. Ben arzularımı gerçeğe dönüştürecek kadar şanslıyım sadece.
-Anlıyorum. Galip her şeyi anlattı.
-Biliyorum.
-Çok hoşuma gitti.
-Benimde aklıma geliyor eskiler, benimde hoşuma gidiyor!

Gülmeye başladı.

-Galip ile evli olduğum için hep şükrederim. O olmasa bu kadar mutlu olamazdım. Kendimi onun sayesinde tanıdım.
-İlişkiniz hiç zarar görmedi mi peki bu tek kelime ile çılgın süreçten? Misal Galip tabiri caizse seni benim kollarımda bırakıp gitti. Bu aranızda problem olmuyor mu?
-Aklı hep burada kalacak emin ol, ki bu ilk kez başımıza geliyor. Başkaları olsa bile hiç ayrılmadık, hep birbirimizin yanındayken seviştik… Ama dediğin gibi bir problem yaşamadık hiç. Ben çok korktum başlarda o ayrı bir mesele. Özellikle o masör olayında çünkü bambaşka bir duyguydu bu o zaman benim için. Yabancı bir adam, yan odada kocam varken gelip beni mıncıkladı, okşadı, tatmin etti kendini resmen. Ve kocam bundan tahrik olup gelip beni kıçımdan becerdi. Ayy utandım konuşurken şimdi.
-Kaç gündür neler neler yaptık, anlatırken mi utandın? İlahi Gökçe!
-Konuşmak hep zor olan benim için. Bir o masör olayında, birde ondan sonra yaşadığımız başka adama mastürbasyon olayında çok utanmıştım ve ilişkimize zarar gelir diye korkmuştum.
-Onu anlatmadı Galip.
-O da bir alem. Cinselliği net olarak içeren ilk deneyimimiz o bizim. Sonrası çok kolay oldu zaten.
-O anlatmadıysa sen anlat bana, olmaz mı?

Gökçe bacaklarını birbirinin üstüne attı, elinde soğuk kahvesini şöyle bir çevirdi. Perdelerin arasından süzülen zayıf güneş ışıkları çıplak bacaklarına vuruyor, bu sahneyi daha ilgi çekici bir hale getiriyordu. Yüzünden hem mutluluk saçan, hem düşünceli gözüken bir gülümsemesi vardı. Geçmişe tekrar gidiyorduk ama bu sefer Gökçe anlatıyordu…

Gökçe;

Galip ilk başlarda tehlikeli denilebilecek yerlerde bana oral yaptırarak beni ateşlediğinde önceleri çekinmiş sonra bende oyuna dahil olmuştum. Kocam için ne yapabilirim, onları düşünüyordum. Aklımda sadece Galip vardı, onu mutlu etmek istiyordum, onun tanrıçası olmak istiyordum. Bununla alakalı kadın dergileri okuyor, erotik filmler izliyordum. Kafam pek çalışmıyordu o zamanlar bu konulara. Kocamı mutlu etmek, cinsel hayatımızı daha renkli hale getirmek için yaptığım her okumamda şunu görüyordum; insanlar teşhirciliği seviyordu. Bu okuduğum dergilerde, kitaplarda vs hep bir teşhircilik maddesi bir şekilde listede kendine yer buluyordu. Bir madde daha vardı, grup seks… Tüm bunları zihnimden geçiriyor ama Galip’e gidip ‘aşkım başka insanlarla grup seks yaparsak daha iyi cinsel hayatımız olur, gel şu adamı/kadını eve götürelim!’ diyemezdim. Bende yavaş yavaş denemek istedim. Başka erkekler hakkında net bir istek veya arzum yoktu kafamda, sadece merak ediyordum ve aklıma geldikçe biraz heyecanlanıyordum o kadar. Hiç tehlikeye girmeden, hiç belli etmeden başka erkeklerden bahsetmeye başladım bende Galip’e. Tepkilerini merak ediyordum.Ve hiç beklemediğim bir şekilde bu başka erkeklerden bahsettiğim zamanlarda Galip değişiyordu, azgın bir boğa gibi davranıyordu. Bende dozu zamanla arttırdım ama hep temkinli oldum. Sonrası malum işte…

Şimdi dönüp bakınca şunu görüyorum; ben başka erkeklerin konusunda dozu arttırdıkça en çok kendimi etkilemiştim. Artık başka erkeklere hoş gelmek, onları tahrik etmek, onlarla ilişkiye girmek isteyen bir kadın oluşum yavaş ve bu ben bile fark etmeden gerçekleşmişti. Geri dönüşü vardı ama ikimizde istemedik bunu o dönemde ve işte karşındayız!

Masör olayından bir ay sonra tekrar hakkında konuşarak Galip’in tepkisini ölçmek istedim. Bunun için hazırlık yaptım evde o yokken. Plan basit ama etkileyiciydi; Galip eğer masör olayından tahrik olursa devam edecektim daha ciddi adımlarla, eğer rahatsız olursa tüm bu olanlara bir son verip eskiye dönmeyi kafama koymuştum. Galip ile gün içinde telefonla koşuyorduk zaten her gün, geliş saatlerini az çok biliyordum. Yine böyle günlerden birisinde internetten aldığım hoş bir bodysuit giydim üstüme. Altıma yine aynı renkte, beyaz bir jartiyer giydim. Bodysuit dantelliydi, göğüslerim çok rahat gözüküyordu, alt tarafı thong külotlar gibiydi yani sadece kıçımın arasından bir ip vardı belirli belirsiz. Aslında pek bir yerimi kapatıyor bile sayılmazdı… Altıma yüksek topuklu ayakkabılarımı giydim, hafif bir makyaj yaptım ve onu beklemeye koyuldum.

Önce apartman kapısını, sonra dairenin kapısını zile bastığında açtım. Kapıyı açarken kendimi göstermedim. Galip içeri girer girmez kapıyı sertçe kapattım ve hiç bir şey söylemeden, o daha şaşkınlığını üzerinden atamamışken önünde diz çöktüm. Gözlerinin içine bakarken pantolon ve iç çamaşırından kurtuldum. Galip ne olduğu anlaşılmayan kelimelerle bir şey söylemeye çalışıyor ama ben durmuyordum… Penisini ağzıma alıp emmeye başladım, ona alan veya zaman tanımadan. Onu şok etmek, tahrik etmek ve iyi hissettirmek istiyordum. Boşalması çok kısa sürmüştü… Ağzımın içinde tüm spermlerini olabildiği kadar biriktirip yine ona göstererek yuttum. Gözlerinin içi gülüyordu. Sanki bir kediymişim gibi çıplak bacağına sarıldım. Yavaşça yukarı çıktım ve masaya geçmesini rica ettim. En sevdiği yemeklerle donatılmış masada sandalyesini çekip onu oturttum, şamdanda mumlar yanarken o yemeğe başladı. Kulağına sürekli ‘erkeğim, aşkım, ye hadi güzelce, bana lazımsın bu gece’ şeklinde fısıldıyor ve konuşmasına izin vermiyordum. Omuzlarına hafif hafif masaj yapıyor, bazen elimi gömleğinin içine sokup tırnaklarımla göğüsünde geziniyordum. Garibim ne olduğunu anlamamıştı bile… Çorbasını bitirdi ve önüne yemek getirdim. Yemeği bitince itaatkar bir hizmetçi gibi üstümde hala o seksi şeyler varken gidip tatlısını getirdim. Tatlısına kaşığını daldırdığında masanın altına girdim. Önce kasklarını güzelce yaladım. Elimle sertleşmekte gecikmemiş penisinde geziniyordum, yumurtalıklarını bir süre yaladım ve penisini ağzıma aldım… Tatlısını zorlukla bitirip kendisini sandalyeye bıraktı. Neler olduğunu anlamıyor, sadece keyfini çıkarıyordu…

Dudaklarım arasında damarlarının genişlediğini, spermlerini bırakmaya hazır olduğunu hissedebiliyordum. Penisinin kafası iyice şişmişti. Bir elimle yumurtalıklarına masaj yapmaya başladım, ağzımda hala o vardı, sertliği artmıştı… Kocam tekrar ağzıma boşaldı, penisinin başı her sperm gelişinde şişiyor, dilimle penisinin baş kısmının altına baskı yaparken hissediyordum bunu. Spermler kesildiğinde ağzımda bir ılıklık vardı… Sesli bir şekilde yutkundum ve hepsini yuttum… Ayağa kalkıp Galip’in elini tutup odamıza götürdüm. Sadece bana güvenip bana uymasını söyledim. Büyülenmişti. Odamıza gittiğimizde kendimi yatağa sırt üstü bırakıp ona ‘bekle’ işareti yaptım. Kapının eşiğinde sertliği henüz azalmaya başlayan penisi sallanırken beni izliyordu. Baştan çıkmıştım, baştan çıkmıştı… Üstümdeki tüm kıyafetleri yavaşça çıkartırken onu kışkırtmaya devam ediyordum. Göğüslerimi okşuyor, klitorisime elime tükürüp masaj yapıyordum, parmaklarımı içime sokuyordum… Nihayet tamamen soyunduğumda ‘gel’ dedim fısıltı halinde. Yavaşça yaklaştı, yatağın yanında bulunan masaj yağını eline verdim. Yüz üstü yatıp beklemeye koyuldum… Galip mesajı anlamıştı. Önce çekinerek nazikçe, sonra sertçe masaj yapmaya başladı. Avuç içleri ve parmakları temas ettikçe keyfim yerine geliyor, cesaretimi topluyordum. Zamanı geldiğini hissettiğim bir an;

-Geçen aylarda başka masör gelmişti. O biraz daha iyi masaj yapıyordu galiba sizden…

Bir an elleri durakladı. O an gerçekten korkmaya başlamıştım. Yanlış mı yaptım yoksa doğru mu belli olacaktı o anda. Galip ellerini tekrar sırtımda gezdirmeye başlamıştı, parmakları yan taraflarından göğüslerime temas ediyordu…

Bir süre orada oyalandıktan sonra hızla ellerini aşağıya kaydırdı ve kasıklarıma, kalçalarıma sertçe masaj yapmaya başladı. Heyecanlanmıştım…

-Evet şimdi birazcık daha iyi gibi. Ama o masör hala daha iyi gibi geliyor…

Bacaklarımı okşuyor, ne yapacağını bilmez halde vücudumda sertçe geziniyor, arada tekrar yukarı çıkıp göğüslerimi okşuyor yanlarından ve elini vajina dudaklarıma değdiriyordu. Bu deneyim ikimiz içinde daha heyecan verici, daha kışkırtıcı bir hale geliyordu kısaca…

-Eski masörü aratmayacak gibisiniz. Onun niyeti aynı sizin gibi benden faydalanmaktı. İzin verseydim ıslak vajinama beklemeden giriverecekti… Aaa şimdi aklıma geldi… Hatta izin vermiş bile olabilirim. O gün kıçımdan becerildiğimi hatırlıyorum çünkü…

Galip’in ağırlığını üstümde hissettim. Beni belimden kavramış ve zaten sırılsıklam olmuş vajinama bir çırpıda girivermişti… İnlememek için kendimi zor tutuyordum…

-Harikasın… Masörü tekrar davet etmeye ne dersin? Biraz bir şeyler öğretir bize…
-Neden olmasın, ohh, Gökçe…. Nasıl ıslandın böyle…
-Sen ne diyorsun, diğer masör beni sadece dokunarak iki kere boşaltmıştı…

Bunları dedikten hemen sonra vajinamın içinde bir baskı hissettim, boşalıyordu. Bir eliyle başıma bastırmış sürekli içime girip çıkıyordu. Bacakları titriyor, o pozisyonda durmakta zorlanıyordu. Galip masörün bahsinden bile tahrik olmuştu ve kısa zaman içinde üçüncü kez boşalmıştı… Daha net bir kanıtım olmazdı! Bu benim başarım değildi sadece, masör etmeni vardı… Üzerime yığılıp kaldığında biraz daha hareket etmesi için zorladım ama onda hal kalmamıştı. Bende elimi klitorisime götürüp kendimi tatmin etmeye başladım. Konuşmak, bahsetmek ve o masörle yaşadığımız deneyimin üstüne gitmek bana iyi gelmişti.

-Yarın yine o adamı çağıralım. Baksana ben daha boşalmadan yığılıp kaldın aşkım.
-…
-O gelsin yine, haberleş adamla… Elleri gezinsin. Bu sefer altıma bir şey giymek istemiyorum… Ohhh. Bak halime. Ön tarafıma da dokunsun Galip…
-…
-Bunu evet olarak kabul ediyorum…
-Evet olarak kabul et Gökçe, yarın gelsin ve okşasın seni.
-Başka ne yapsın aşkım anlat. Anlat lütfen…
-Ben yan odada beklerken ve senin her yerini iyice elledikten, seni iyice mıncıkladıktan sonra bu sefer o girsin kıçına…
-Galip……

O da konuşarak beni ateşlemiş ve bende boşalmıştım. Masör umurumda değildi, mutluyduk…

Elbette masörü vs çağırmadık. Ama ben gereken cevabı almıştım. Yakın zamanda Avrupa’ya gidip biraz gezecektik ama asıl sebebi Galip’in işleriydi. Avrupa gezimiz için bir iki araştırma yaptım bende, bavulumu hazırladım, kendimi hazırladım. Bu sürpriz Avrupa gezisi bana ‘daha ileri gitmek’ için muhteşem bir fırsat olarak gözükmüştü. Galip’in sınırını bu sefer daha net test edecektim; planım tam anlamıyla kusursuzdu…

Üç günlük bir süremiz vardı. İlk iki gün Galip gündüzleri yanımda olmayacaktı, ben yakın çevrede kendim gezinecektim. Akşamları beraber vakit geçirecektik, son gün ise tamamen bize aitti.

İlk iki günün gündüzleri ikimiz içinde sıkıcıydı. İkinci günün akşamında yaptığımız ateşli seks dışında bir şey olmadı. Ama o gece Galip neyden etkilendiyse artık gerçekten canımı çıkartmıştı otel odasında…

Son günümüzün sabahı hazırlandık, hava biraz soğuktu. Külotlu bir çorap ve hoş bir elbiseyi kombinledim. Elbise çok kısa değildi ama uzun bir elbisede sayılmazdı. Hafif göğüs dekoltem ise oranın standartları için kapalı bile sayılırdı. Otelden çıkıp bir taksiye atladık… Sabah saatlerinde güzel ve tarihi caddeleri beraber gezdik. Güzel bir iç çamaşırı mağazasına girdik ve beraber alışveriş yaptık. Her çamaşırı Galip’e göstererek seçmekten ve böylece etrafta bulunan insanlara aldığım iç gıdıklayıcı çamaşırları teşhir etmekten geri kalmadım. Heyecan vericiydi ama orada insanlar sizinle ilgilenmiyordu pek. Mağazadan çıkarken biz mutluyduk, Galip’e yüksek sesle;

-Tühh, keşke aldıklarımızdan birisini giyseydim altıma kabinde ve öyle çıksaydım.
-Neden, çok mu hoşuna gitti?
-Hoşuma gitti elbette ama altıma otelden çıkarken külot giymemiştim, o yüzden diyorum. Unutmuşum giymeyi, ne yaparsın…

Galip caddenin ortasında bana sarılıp tutkuyla öptü, çekinecek kimseler yoktu…

Galip’i ben yönlendiriyordum caddede, geziyi planlamayı ben üstlenmiştim çünkü. Ve planlarıma büyük ve ünlü bir seks shop’u dahil etmiştim, bundan Galip’in haberi yoktu. Ellerimiz yaptığımız alışverişlerden dolu halde istediğim yere geldik sonunda. Galip mağazayı görünce şaşırmıştı ama bana uymaktan geri kalmadı. Bölgenin en büyük seks shoplarından birisiydi bu ve içeride çiftler, erkekler, trans bireyler gezip rahatça alışveriş yapıyordu. Etrafta büyük ekranlarda soft porno filmler oynuyor ve etrafınızı sekse dair her türden malzeme sarıyordu. Galip biraz utanmıştı, hatta gezinirken eline yapay bir vajina aldığında geri bırakmış ve gülümseyerek gözlerini benden kaçırmıştı.

Biraz gezindikten sonra 21 cm olduğu yazan, gerçeğe yakın şekilli bir dildoyu ona gösterdim. Kedi gibi yamacına yanaşıp ‘ne olur alalımmm’ dedim. Galip başıyla onayladı. Sırasıyla yine bir butt plug (kıç tıkacı), bir titreşimli vibratörü almama ses çıkartmadı. Maskeli balolarda kullanılan maskeleri ise alan bu sefer Galip olmuştu, meraklı gözlerle sebebini sorduğumda ‘chat odaları için’ deyip kalçama bir çimdik attı… Kıvama geliyordu… Ellerimiz dolmuştu mağazada şimdiden. Fiyatlara bakmadan, kimseyi takmadan hazzın kölesi olmuştuk… Bir ara raflar bitti ve genişçe bir alan gözüme çarptı, aradığım şey burada olabilir düşüncesiyle Galip’i çekiştirdim. Burada sıra sıra kabinler vardı. Yabancıların ‘glory hole’ dediği yerlerdi. Galip’e dönüp;

-Bunlara girip ya kabinler arasında insanlar birbirini görmeden sevişiyor küçük bir delik sayesinde ya da kabinde çiftler kendileri sevişiyor. İçeri girip sevişelim mi? Hem belki yan odamızda başka çift sevişirken seslerini duyarız…

Galip düşünceli bir şekilde gözlerime baktı. Arada kalmıştı.

-Daha dün gece seviştik ama illa istersen…
-Başkalarını dinleriz, kötü mü olur aşkım? Çok heyecanlı!
-İyi bakalım…

Girişe yöneldik, cüzzi bir miktar ücret ödedik ve çiftlerin olduğu tarafa yönlendirildik. Yarım saat boyu kabin bizim olacaktı ancak sıra vardı ve bir süre beklemeye başladık. Birileri görür ve tanır korkusunu üstümüzden tam atamamıştık o yüzden genelde yüzümüz yere eğik bir şekilde bekledik. Kabinlerden insanlar tek veya çift olarak rahatlamış bir şekilde çıkıyordu, arkamızda ise insanlar bekleşiyordu. O insanların şuh kahkahaları, kabinlerden kulaklarımıza gelen sesler bizi şimdiden ateşlendirmişti…

Nihayet sıramız geldiğinde yeni temizlenmiş bir kabine girdik. Büyük ekran bir TV’de porno film oynuyordu. Elimizde bulunan eşyaları kenara bırakıp birbirimize baktık. Yavaş adımlarla birbirimize yanaştık ve öpüşmeye başladık. Sanki binlerce volt elektrik tenimde geziyormuş gibi hissediyordum… Galip kalçalarımı okşamaya başlamıştı, önündeki sertliği hissedebiliyordum… Onunla sarmaş dolaş halde ön sevişmemizi olabilecek en tutkulu halde yaparken o meşhur ‘glory hole’ gözüme çarptı. Galip’e hissettirmeden o deliğe yanaştırdım bizi. Galip boynumu öpüyor, külotlu çorabımın içine elini sokup kıç deliğim ve vajinam arasında parmaklarıyla mekik dokuyordu. Kulağına yaklaşıp oral isteyip istemediğini sordum. Başıyla onayladı ve beni diz çöktürdü.

-Bak aşkım, delik buradaymış. Birisi sevişirse ben yakınım, duyarım.
-Tamam Gökçe ama önce benim şu önümde duran sertliğe ilgi göstersen diyorum…
-Zevkle…

Galip çoktan altındaki kıyafetlerden kurtulmuştu ve penisi gözlerimin önünde sallanırken onu yalamamı, emmemi bekliyordu. Galip böyle yerleri bilmezdi ama ben araştırmıştım. Elinizi delikten soktuğunuzda karşı tarafta erkekler orada duran kadının hazır olduğunu alıyor ve penislerini buradan sokup size emanet ediyorlardı.

Acele etmedim, etraftan gelen sesleri dinleyerek bir elim yumurtalıklarını kavramış halde, diğer elim penisi üzerindeyken kocama güzel ve tutkulu bir oral seks yapmaya başladım. Çoğu zaman göz göz geliyorduk. Onun itaatkar kölesi gibi davranmaya çalışıyordum. Büyük bir heyecanla elimi deliğe koyma vaktimin geldiğini düşündüm. Tüm tereddütlerimi bırakıp elimi o delikten soktum, ne yapmaya çalıştığımı anlamamış hatta dikkat bile etmemişti Galip.

Kulağım deliğe yakındı, duvarın arkasındaki kabine, karşılığımız olan kabine birilerinin girdiğini duyduğumda kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı. Elimi yavaşça çektim. Kulağım hala oradaydı. Bir ara oral yapmayı bırakıp;

-Birileri var…

dedim. Galip gülümsedi. O birilerini dinleyeceğimiz ve hatta belki dikizleyeceğimiz veya dikizleneceğimiz için heyecanlanmıştı. Benim ise niyetim çok daha farklıydı…

Adım sesleri sıklaşmıştı. İkimizde heyecanla orada durmuş olacakları bekliyorduk. Önce bir fermuar sesini duydum, sonra yere düşen bir pantolon sesini… Titremeye başlamıştım. Gözlerimi bir Galip’e bir deliğe çevirmekten başım dönecekti neredeyse. Nihayet delikte bir karaltı belirdi ve bir penis delikten önüme çıkıverdi…

Galip gözlerini açmış henüz tam erekte olmamış bu sünnetsiz penise bakıyordu. Nefesimi karşıdaki adam

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın