Güzelden kötüye gidiş! 4

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Güzelden kötüye gidiş! 4
Neyseki gelen Çağatay’dı. Kapıyı kimse görmesin diye arkasına geçerek açtım. Çağatay girip beni süzerek içeri geçerken tam kapıyı kapatacaktım ki içeri birisi daha girdi ve göz göze geldik. Far görmüş tavşan gibi kalmıştım oracıkta. İlk şokum geçtikten sonra ancak konuşabildim
+ siz kimsiniz?
* merhaba Furkan ben
+ Çağatay bu ne demek oluyo?
– sen geçen akşam ne istersem yaparım demedin mi? Bugün tüm gece seni doyurcaz işte Furkan’la birlikte.
+ hayır böyle bir şey olabileceğini söylemedim
– ya uzatma işte istemiyorsan gidelim.
Cevap vermeden içeri geçmelerini işaret ettim. Çağatay’ı bugün benden hiç bi şey alıkoymamalıydı. Furkan belki de bir iki kez yapıp sevmeyecekti. Ki Çağatay için katlanmak mecburiyetinde hissettim. Salona geçip oturduk. Üçümüzde sessizce oturuyorduk. İlk konuşan Çağatay oldu.
– gördün mü kanka masa tıkır. Benim eski yavru döktürmüş.
* aynen kanka bizim kızlar böyle yapmaz
– eee nasıl taş hatun gibi dimi
* belli zaten esk**en kızları beğenmemen. Ama icraatını da bi görmek lazım.
– acele etme Furkan gece uzun hatta sabahlarız istersen
* bakalım artık. Bu arada sana Beren dicez dimi
+ evet
* memnun oldum beren. Sen pek istemiyosun gibi ama sevdircem ben sana kendimi merak etme.
+ Çağatay’ın hatrı alınma ama başka kimseyi düşünmüyordum ben.
– yavrum Furkan’a çok borcum var bu konularda benim de bi şeyler vermem lazım. Elde de bi sen varsın. Hem hep sorup duruyodu seni. Bugünlük idare et işte

Tam bir hayvan gibi konuşmuştu Çağatay. Sinirim bozulmuş ama sesimi çıkartamıyordum. İlk biralarımızı içerken bunlar birbirinlerine seks maceralarını anlatmaya koyuldu. Ben sessizce otururken Çağatay’ı izliyordum düşünmeden. 20 yaşında çocuklar resmen yanımda beni ortam orospusu gibi kullanacaklardı. Furkan  birasını ilk bitiren oldu
* beren biramı tazele de şöyle bi endamını görim, deyince kakıp dolaptan bira alıp getirdim.
* off taş gibi ya. Kanka önce sen mi başlarsın.
– ayıp ediyon kanka buyur sen önden.
Çağatay’a o an önümdeki bardapı fırlatmak istedim. Pis pis sırıtarak beni sunmuştu. Furkan ayağa kalkıp içeri geçelim mi diye sordu. Kalkıp önden odaya geçtim. O pantolonunu indirirken içimden küfrederek eteğimi çıkardım. Dön bi bakayım sana dedi. Popoma bi laç şaplak attıp yatağa doğru itiverdi. Boxerından kalkmış sikini çıkarıp yalamam için ağızıma yanaştı. Çağatay’ınki kadar bir siki vardı. Biraz kavisli de olsa fena durmuyordu. Ama benim hiç isteğim yoktu ona karşı. Biraz yaladıktan sonra domalmamı isteyip deliğime dayadı. Yavaş başlamasını söyledim ama sert bi şekilde sesimi kesmemi söyleyerek aniden bastırdı. Alışkın olmasam kaçıp gidecetim neredeyse. On dakika içinde işini deliğime değil de popoma boşalarak bitirdi. İsteğim olmasada biraz haz almıştım. Boxerını çekip çıktı odadan. Peşinden banyoya gidip suyla temizlendim. İçeri geçip Çağatay’a bakarak oturdum. İçimden hadi sen ne zaman yapacaksın kahrolası diye küfrediyordum. Ama o oralı değildi hiç.
– nasıldı kanka
* iyiydi de o anlattığın muameleyi pek göremedim
– dur kanka o beni bekliyor. Ben bi sikim de ondan sonra gör.
* vay orospuya bak. Sesi soluğu da çıkmıyor bu seni parçalar kanka.
– fırsat bu kanka işte ikimiz birden siker telef ederiz. Onun istediği de bu
Lafa girdim o anda
+ ikiniz birden olmaz
– sürtüğe bak iki takma yarak alıyon iki erkek nasıl olmaz diye yapıştırdı cevabı. Sen gel bakalım buraya nasıl dilin uzamış seni deyip ayağa kalktığında nihayet o an geldi diyerek gözlerim parlaya parlaya ona baktım. Yanıma gelip fermuarını açtı sikini çıkarıp bana bir tokat attı. Sikini gördüğümde aç kurt gibi bakmıştım attığı tokadı hissetmemiştim bile.
Özlediğim o sike kavuşmuştum. Ama Furkan’ın izlemesi rahatsız ettiğinden bir türlü istediğim gibi yalayamıyordum. Düzgün yala şunu diyerek bir tolat daha atan Çağatay başımdan tuttuğu gibi gırtlağıma kadar kökledi. hazırlıksız yakalandığım için neredeyse kusacaktım. Gözlerim bir anda yaşardı. Erkeğimin istediğini yapmak için artık Furkan’ı umursamamaya çalıştım. Yine eskisi gibi nefes almadan iştahla yalamaya koyuldum. Arada “bak kanka görüyon dimi” deyip gırtlağıma zorluyordu.
* vay orospu vay bana göstermiyosun hünerini ha? Kalksın da benimki dersini veririm senin, deyip bir tokatta o vurup kalçalarımı okşamaya başladı. Peşinden “kanka  sen domalt şunu kendi cezasını kendisi kaldırsın” diye Çağatay’a seslendi. İstediğini yapıp beni bir çırpıda domalttı. Furkan da önüme geçip sikini ağzıma dayadı. Çağatay’ın siki kadar lezzetli değildi ama bu saatten sonra ayrım yapamayacak kadar azmıştım. Derhal o inik siki yalamaya koyuldum. Pozisyonunu iyice ayarlayan Çağatay önce “hani benden başkasına siktirmezdin he orospu seni” diye bağırıp bir kaç sertçe tokat vurdu kalçalarıma. Sonra direkt deliğime yüklenerek kızgın şekilde sikmeye başladı. Nihayet Furkan’ı in sikinin de sertleşmesiyle Çağatay’ın her köklemesinde istemeden gırtlağıma kadar alıyor nefessiz kalıyor kusacak gibi olup yutkunamıyordum. İki üç dakika içinde sırılsıklam terletmişlerdi beni. Yüzümdeki makyaj elime ve Furkan’ın kasıklarına bulaşıyordu. Beş dakika sonra sırt üstü yatırıp devam ettiler. O iki 20lik gençte ne cevher varmış ki 10 dakika boyunca hiç merhamet etmeden resmen beni aralarında hamur gibi yoğuruyorlardı. Daha fazla dayanamayacağım sanıp bu ilişkiyi kabul ettiğim için pişmanlık duymaya başladım. Biraz yavaş olun diye yalvarmaya başladım. Furkan’dan fırsat buldukça… Ama her defasında kes sesini diye fırça yiyerek ağzımı tıkadı. İşin garip yanı müthiş zevk alıyordum bir yandan…
Sonunda Çağatay sert darbeleri ile birlikte içime fışkırarak boşaldı. O an bana da bir rahatlama gelmişti. Nihayet biraz dinleneceğim diye düşünüyorken furkan kalkıp bacaklarımın arasına geçti. Çağataya neden içine boşaldın amk diye söylenerek vıcık vıcık olan deliğime hemen girip Çağatay’ın işine devam etti. Biraz durun dinleneyim lütfen dediğimde Çağatay “sana kim konuşma hakkı verdi” deyip daha yeni boşalmış inik sikini üstüme çıkarak ağzıma sokmaya başladı. Taşaklarını bile zorla ağzıma sokmaya çalışıyordu. İçimden yeter deyip elimle Çağatay’ı itmeye popomu kalan gücümle Furkan’dan kaçırmaya çalışsam da ikisine birden bu halimle güç yetiremedim. Tecavüz ediliyordum. Kurtulmam mümkün değildi. Elimden geldiğince gevşemeye hissetmemeye çalışsam bile birisi sert darbeleriyle götümü diğeri nefessiz ağzımı sikerek rahat vermiyorlardı. Bir kaç dakika sonra istemsiz ve çok az bir orgazm hissi ile ben de boşaldım. Furkan “bak bi de yeter diyor, kendi de boşaldı kahpenin” diye Çağatay’a seslendi. “rol yapıyor kanka, deli gibi sikilmek istiyor demekki, neyse daha çok vaktimiz var” diye cevap verdi o da.
Benden sonra Furkan’da boşaldıktan sonra ikisi masanın başına geçip birer sigara yaktılar. Beni izliyorlardı. Ne siktik bee diyerek kendilerini övmeye başladılar. Biraz soluklanıp kalktım banyoya gittim. Aynaya baktığımda mahvolmuş bir yüzüm vardı. Peruğumu ve kıyafetlerimi çıkarıp duşa geçtim. Çok karışık duygular içinde suyun altında öylece duruyordum. Umarım böyle devam etmezler diyerek temizlenip çıktım. Peşimden sırayla onlar da duşa girdiler. İçerde oturuyor Çağatay’la bile tek kelime etmeden sessizce duruyorduk.
Yarım saat kadar biralarımız ve ikisinin kendi aralarındaki sohbet geçtikten sonra Furkan’ın sikini işaret ederek “madem sessiz oturacaksın gel boş durma orda” demesiyle bir an da kendimi köleymiş gibi yanına yanaşarak sakso çekerken buldum. Sahiplerimi kabullendiğimi gösteriyordum. Furkan’ın yanına gelip oturan Çağatay ise aynı anda kendiyle ilgilenmem için elimi tutup kendi sikine götürdü. Görevimi hemen anlamış ve uygulamaya koyulmuştum. Bir kaç dakika sonra değişmeli olarak biri ağzımda biri avucumda sertleşen iki sik vardı. Ne yapmam gerektiğine onlar söylemeden kendim karar verdim ve önceliği Furkan’a vererek kalkıp kucağına oturdum. İçime almadan evvel boynuna sarılıp öpüşmeye başladım. Bu Furkan’ın da hoşuna gitmişti. Öpüşürken popoma sert tokatlar vuruyordu. Biraz sonra içime aldım ve oturup kalkarak erkeğimi mutlu etmeye çalışıyordum. Çağatay’a işaret edip ağzıma vermesini istedim. “bak işte böyle aferin. Ben sana demedim mi kanka işte sonunda azdı marifetini gösteriyor yavaş yavaş” diye ağzıma verirken yanağımı tokatlıyordu.Onları birer kez daha boşalttıktan sonra artık içkilerimiz ve seksin doruklarına ulaşmamızın sonucunda dinlenme anlarımızda sohbetlere katılmaya başladım. Esk**en Çağatay ile olan ilişkimiz şimdi Furkan’la birlikte üç kişilik bir şekilde devam ediyordu. Gece 3e kadar dinlene dinlene siktiler beni. Çıktıklarında kanepede yığılıp kaldım ve ertesi gün saat 10 civarında zil çalıncaya kadar uyumuştum. Kalkıp kapıya gitmeye çalışırken götümün çok feci şekilde acıdığını hissettim. Zar zor ulaştığımda kim o diye seslendim. Kapıdaki Perihan ablaydı.
÷ akın benim uyandıysan kahvaltıya bekliyoruz
+ abla müsait değilim şu an teşekkürler ben gelemicem.
÷ aaa olur mu oğlum, 10 dakikaya bekliyoz ha gelmezsen darılırım valla
+ peki abla geliyorum az sonra diyerek kapıyı açmak zorunda kalmadan gönderdim. Yoksa zorla açtırıyordu ki açmazsam nezaketime uymazdı ve o halde de açamazdım. Bir solukta üzerimi çıkarıp duşumu aldım ve eşofmanımı giyerek götümün sızlamasını unutmaya çalışarak çıktım.
Perihan abla güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamış Ahmet abi herkesden önce oturup atıştırmaya başlamıştı. Ben de oturduğumda hal hatır sohbetiyle devam ettik. Biraz sonra Çağatay yeni uyanmış haliyle aramıza katıldı. Birbirimize bakmamaya çalışıyor, konuşmak için de çekiniyorduk. Dün akşam arkadaşıyla gezdiğini gece geç geldiğini söyledi Ahmet abi. “Gençlik işte, gezsin bakalım dışarılarda. Okul başlayınca görürüm onu ben” diye de söyleniyordu.
Kahvaltı bittikten sonra keyif çaylarımızı içerken ben temizlik yapacağımı belirterek izinlerini istedim. Çıkmadan önce ise Çağatay peşimden “abi akşam maç var izleriz dimi?” diye seslendi. İçimde volkanlar patladı. O bir saniye içerisinde Çağatay’ın beni yine istediğini düşünüp sevinçten deliye dönmüştüm ama gece bana yaptıklarıyla peşpeşe bu kadarına dayanamayacağımı düşünerek “üzgünüm işim var kardeşim, haftaya izleriz” diye kendimce geri çevirdim. Annesi de benim dememle bana destek çıkarak “abine yük olma oğlum” diyerek tembihledi. Daireden çıkar çıkmaz “turp gibiyim” rolünü bırakıp tekrar deliğimin sızısı ile topalla topallaya evime geçtim. Salon darmadağın görünüyordu. Masada izmaritler küller artan çerezler yerlerde bira şişeleri siklerini silip attıkları kağıt mendiller… Oflaya puflaya toparlarken o yaşadıklarımı da düşünüp mutlu oluyordum.
Mesaj sesi ile telefona baktım. Çağatay “niye yalan söylüyon ne işin var?” diye hesap soruyordu.
+ akşam beni mahvettiniz zar zor yürüyorum acıyor sikmeyi düşünmüyorsan gel
– sikmeden ne yapcam, tamam sonra geliriz + geliriz derken? Furkan’da mı gelecek yine?
– bundan sonra ha ben ha Furkan. Bir iki gün gelmicez tamam ama seni bundan sonra boş bırakmıcaz merak etme sık sık gelip istediğini vercez senin
+ Çağatay sen neden böyle yapıyosun niye böyle olduk şimdi. Resmen orospu gibi davranıyorsun bana neden?
Üzülmüştüm. Son mesajıma cevap vermedi. “ne yapcam ben bunlarla” diye düşünerek işimi bitirdim.
Salı günü henüz işteyken Furkan aradı. Çağatay’dan öğrenmiş durumu ve dediği gibi bir iki gün beklemiş. Akşam bana gelceğini söyleyip kapattı. Siteye vardığımda peşimden beni takip ettiğini farkettim. Tepki vermeden daireme çıkıp kapıyı açık bıraktım. Bir kaç saniye içinde o da girdi. Merhabalaşıp içeri geçti. Hiç utanma sıkılması yoktu yüzsüzce kendi eviymiş gibi takılıyordu. Karşısına geçip
+ bak Furkan ben sizin için oyuncak değilim. Öyle her istediğiniz zaman olmaz bu iş. O gün orospu ettiniz beni ama ben işinde gücünde biriyim. Sık gelirseniz şüphelenen eden olur rezil oluruz yazık hepimize
* yok canım sen orasını düşünme. Herşey kontrolümüzde merak etme. Bırak şimdi bunları şöyle tek başıma bi sikeyim seni, diyerek ayağa kalktı ve fermuarını açıp ereksiyona başlamış sikini bana doğru salladı.
O gece Furkan’da beni epey etkilemişti ve artık öyle yabancı biri gibi durmuyordu. Çağatay’la yaşadığım o günlerdeki gibi şehvetle olmasada Furkan’ı da memnun etmek ve onun keyfini çıkarmak için ikiletmeden istediğini yaptım. Bir buçuk saat içinde iki kere boşalttım.
İki gün geçmiş olmasına rağmen deliğim tam kendine gelememişti, yine de zorlamamaya çalışarak onunla güzel vakit geçirmiştim. O gittikten sonra oturup düşünmeye başladım. Çağatay için tutuştuğum günlerde onun gelmediğinde ne özlem çekiyordum ve artık isteğim dışında aşağılanarak da olsa ikinci bir erkeğe sahiptim. Bundan iyisi olamazdı. “Tamam akın artık kabul et, iki kocan olacak ve sen bundan mutlu olmalısın” diyerek bundan sonra ikisi arasında ne ayrım yapacak ne de onları terslemeye çalışacaktım. Tek korku duyup ebdişe ettiğim komşulardan birilerinin şüphe etmesiydi…
Sonraki günlerde sık sık bir araya geldik. Hafta içi tek gelirler haftasonları ise ikisiyle birden doruklara çıkardık. Gençliklerine bağlı olarak enerjileri ve sekse düşkünlükleri azalmayacaktı uzun bir süre. Onların vakitlerini geçirecek bir seks objesi olduğumun da pek ala farkındaydım.
Haftalarımız bu şekilde geçerken, okulları başladı. Ailelerinin durumu iyi olduğu için şehir içinde özel üniye yerleştiler. Tabi ilk haftalarının sonunda bunu deli gibi kutlamıştık. Neyseki derslerinin yoğunlukları sebebiyle buluşmalarımız azalmıştı bir müddet sonra. Ama yine hafta sonlarında acısını çıkarırdık…
Birgün arayıp akşama şampiyonlar ligi maçı izlemeye geleceklerini söylediler. Kabul edip işten çıktıktan sonra hızlıca evime gidip hazırlandım. Peruğum, makyacım, iç çamaşırım, eteğim, bluzum herşeyimle hazırlandım. Kocalarım maç izlerken ben onlara hizmet edecek, bir taraftan da küçük dokunuşlarımla masajlarını yapıp rahatlatacaktım. Onlarda beni bi güzel ödüllendireceklerdi. Geldiklerinde içecekler almışlardı. Hemen alıp servis etmek için mutfağa geçtim. Bugün çok güzel olduğumu söyleyip iltifat ederek oturdular. İçkilerini önlerine getirdiğimde Çağatay kalkıp “ben maçı beklemicem bi posta atayım hemen bugün baya azdım” diyerek yanıma geçti. Her zamanki gibi önce oral yapcaz diye beklerken kollarımdan tutup kaldırdı arkamı çevirerek koktuğa domalmam için itiverdi. Eteğimi sıyırıp tangamın ipini kenara çekerek ne ara kalktığını bilmediğim sikini hemen deliğime soktu ve tatlı darbeleri ile sikmeye başladı. Furkan bizi biraz izledikten sonra tvye konsantre olmaya başladı. Maçın başlamasına kadar siktikten sonra “ağzına al” komutuyla kalkıp sıcak döllerini bir kaç yudumla içtim. Oturup maçı izlemeye koyulduk. Gırgır şamata hepimiz keyifliydik. İlk yarının bitmesiyle Furkan “hadi canim üzerindekilerle bi kucağıma gel bakalım” dedi.  Siki biraz yumuşaktı. Sertleşmesi için sürtüyordum o da öpücükleriyle hazırlanmaya çalışıyordu. Çağatay ise telefonu ile uğraşıyordu. Sertleşmesi bitince bir hışımla içime alıp oturup kalkmaya başladım. Hemen de kendimden geçercesine zevk almaya başlamıştım. Çağatay kalkıp yanıma geldi. O haldeyken eğilip dudaklarıma bir kaç buse kondurup gitti. Ben Furkan’nın sikinin her santimini içimde hissetmek için yoğunlaşmıştım gözüm kapalı inleye inleye…
Biraz sonra çağatay arkamdan popomu sıvazlamaya başlamıştı. Arada tokat atması her zamanki gibi deli ediyordu beni. Ama bunca zamandır beni sikerken hiç böyle narin vurmazdı. Elleri de biraz soğuktu. Muhtemelen yıkamış olmalıydı. Onunla ilgilenecek durumda değildim. Ne isterse yapardı zaten ve ben de her hareketinden zevk alırdım. Bir an gözlerimi açıp üzerinde zıpladığım Furkan’nın gözlerine bakmak nasıl zevklendiğini yüz ifadesinden öğrenmek istedim. O an değişik bir parfüm kokusu farkettim. Arkama bakmadan önce Çağatay’ın çaprazımda oturup bizi izlediğini gördüm. Bir anda arkama dönüp baktığımda beni okşayan kişinin tanımadığım birinin olduğunu gördüm. Tam panikle kalkacakken Furkan “devam et” diye bağırıp ellerimden tutup kalkmamı engelledi. Panik halimin verdiği güçle ona  rağmen kurtulup kendimi salonun bir köşesine attım. Ama kaçtığım yer yanlış olmuş üçü de etrafımı sararak köşeye sıkıştırmışlardı beni.
+ furkan, Çağatay kim bu? Kimsin sen?
– merak etme aşkım bizim arkadaş
* evet korkma yabancı değil
+ ya ne diyosunuz siz yok bi de yabancı mı olcaktı? Ne işi var bunun ne yapmak istiyosunuz…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

“Güzelden kötüye gidiş! 4” üzerine 1 yorum.

Bir yanıt yazın